Sistem Koçluğu ile Hedeflenen Atmosfer ve Kültüre ilişkin hedef ve ilişki odaklı uyum içinde çalışılabilmesi, bunun geliştirilebilmesi ve sürdürülebilmesine yönelik Takım çalışmaları söz konusudur.
Takımda yaratılan etkiye ilişkin farkındalık ve sistemin sesi çerçevesinde takım olarak yol almalarını kolaylaştıracak önemli ve bütünleyici çalışmalardır.
Bu şekilde birlikte oluşturdukları Takım olarak;
- Sistemin kendi bilgeliğini ortaya çıkarmasını.
- Sistemde performans, bağlılık vb… için gerekli iklimin yaratılmasını, İş ortamında pozitif etki yaratan belirli yaklaşımların (attitude) fark edilmesini, bilinçli ve niyetli bir şekilde yaratılmasını / seçilmesini.
- Sistemin Duygusal Alanının okunmasını ve sisteme etkisini ortaya koymasını, buna ilişkin yetkinlik kazanılmasını.
- Sistemde çok önem taşıyan Olumlu İş Ortamının yaratılmasını ve takım içi Toksinlere yönelik çalışılmasını.<span”>
- Sistem içinde farklı dönem ve süreçlerde farklı Rollere ilişkin farkındalık sağlayabileceği yetkinliğe ulaşılmasını.
- Sistem içinde farklı fonksiyonların (Alanların) bir diğerini anlamasını (empati kurması).
- Sistemin tüm seslerinin (takım üyelerinin) bir diğerini takdir etmesi ve sistemde geri besleme ve takdir atmosferinin etkisine yönelik çalışılmasını sağlar.
- Sistem Yaklaşımı temel odağını takım içinde bireyin davranışından ziyade bireyler arası ilişkiye (İlişki Sistemine) yönlendirmektedir. Takım üyeleri olan bireylerin sistemde yarattığı ‘etki’ temel ilgi alanını teşkil eder.
- Bu çerçevede, Sistem Odaklı takım içinde İlişki sistemine odaklanılır. Sistem üyelerinin bireysel sesleri yerine ‘Sistemin Sesi’ne yönelik farkındalık sağlanması esastır. Dolayısı ile bireyin ajandası yerine takımın/sistemin ajandasının açığa çıkarılması sağlanır.
- Sistemin bütünü ile çalışması, gözünün sürekli bütünü ve bütündeki ‘etki’yi görmesi hedeflenir.
- Sistemin kendisini açığa çıkarması, kendi ile ilgili farkındalık kazanmasını sağlayacak yetkinlik ve araçları deneyimlemesi sağlanır. Böylece sistem üyeleri daha iyi performans sergilemek için üstlendikleri sorumluluklara daha iyi yanıt verebilir duruma gelir. Bu aynalama süreci ile sistemin kendini açığa çıkarmasını ve kendini düzenlemesini destekler.
- Sistemin kendi bilgeliğini ortaya çıkarmasını,
- Sistemde Performans, Bağlılık vb… için gerekli İklim& Kültür’ün yaratılmasını
- İş ortamında pozitif etki yaratan belirli yaklaşımların (Attitude) fark edilmesini ve Bilinçli ve Niyetli bir şekilde yaratılmasını / seçilmesini,
- Sistemde Duygusal alanının okunmasını ve sisteme etkisinin ortaya konmasını,
- Sistemde çok önem taşıyan olumlu/Pozitif iş ortamının yaratılmasını ,Çatışma yönetimi ve Uyumlanma ile takım içi Toksinlere yönelik çalışılmasını,
- Sistem içinde farklı dönem ve süreçlerde farklı Rol’lere ve Rol’lerin statüsüne (Rol’de yorgunluk, yeni Rol ihtiyacı, yeterince icra edilemeyen Rol ve geride bırakılması gereken Rol’ lere) ilişkin farkındalık kazanılmasını,
- Sistem içinde farklı fonksiyonların, departmanların (Alan’ların) bir diğerini anlamasını (Empati kurması), desteklemesini, iş birliği ihtiyacını farketmesini, aksiyon belirlemesini,
- Sistemin tüm seslerinin (takım üyelerinin) bir diğerini Takdir etmesi ve sistemde Geri Besleme ve Takdir atmosferinin etkisine yönelik çalışılmasını,
- Sağlıklı sistemler üyelerinin birbirlerine destek vermesi, birbirlerini beslemesi, mutluluk ve refahıyla sürdürülebilir hale gelirler. Bunu sağlayacak Takım Anlaşmalarının tasarımını sağlar.
Günümüzde Duygusal Zeka ve Sosyal Zeka’nın dışında İlişki Sistemleri Zekası’ndan söz etmekteyiz. İlişki Sistemleri Zekası , kendini anlamakla başlar (EQ) ve diğerlerinin duygusal deneyimlerini anlamayı da içerir (SI) ve nihai olarak takımlar, topluluklar ve diğer sosyal sistemlerle özdeşleşme ve işbirliği kurma yetkinliği ile en üst noktasına ulaşır (RSI).
İlişki Sistemleri Zekası– Kendimiz, Diğerleri, Takım yada Bütünle İlişki Sistemlerinin tüm düzeylerinin duygusal taraflarıyla da ustaca bir şekilde çalışabilme yeteneğini kazandırır.
Bu üç zeka şekli esnek, dayanıklı bireyler, ortaklıklar ve takımlar kurulmasını sağlar.
- İlişki Sistemi doğal olarak Zeki ve Yaratıcıdır,
- İlişki Sistemi odaktır,
- İlişki Sisteminin bütünü ele alınır,
- Sistem’e kendisi ile ilgili farkındalık yaratılır, açığa kavuşturulur
( Sistemde Ne oluyor ? , Ne olmaya çalışıyor? )
- RSI bir kişinin takım/sistemle ilişkisini en üst noktaya taşıma ve her şeyi bütünle bağdaştırma yeteneğidir.
- RSI takımı bir bireyler topluluğu olarak görmekten çok yaşayan nefes alan bir sistem olarak görme yeteneği kazandırır.(Third Entity – Üçüncü Öğe)
- Çatışmalar sorun olarak değil, sistemde bir değişim gereksiniminin habercisi olarak algılanırlar. Bu şekilde, Kim kime ne yapıyor ’a değil, Ne olmaya çalışıyor ’a odaklanılır.
- RSI aynı zamanda sistemin duygusal tarafını da algılamayı ve herhangi bir durumdaki duygusal iklimi de kavrama yeteneği kazandırır. Sistem bir defa kendi içinde açılmaya başladığında kendi kendini düzeltme yeteneğini de kazanır.
- RSI derin demokrasi gerektirir. Bu ilişki sisteminde sistemin bilgi havuzunu oluşturan tüm seslerin (revaçta olmayan, değişik olanlar da dahil olmak üzere) duyulmasını gerekli kılar ve bunun pratiğini kazandırır. Her ses sistem için gerekli olan veri, bilgi ve bilgeliği içinde barındırır.
- Herkes sistemin sesidir. Kişisel bakış açısından sistemin bakış açısına doğru yönelir.
- Özetle anlatmak gerekirse; ‘benimle ilgili’ değil, ‘benimle ve seninle’ ilgili değil ama ‘Bizimle’ ve ‘Sistemde ne olmaya çalıştığı’ ile ilgilidir.